Biz taraftarlar sahada koşan, mücadele eden, üstünü başını yırtan, maç sonunda atletini sıkan ve alın işte bu kadar ter akıttım diyen futbolcuları severiz. İstediğimiz, hoşumuza giden şeylerdir bunlar. Peki, sahada mücadelesyile konuşan futbolcuların saha dışındaki konuşmalarını da sever miyiz? Tartışılır. Kimi gereksiz bulur, saçma der geçer. Kimi de “helal olsun, yürü be koçum” der. Dün akşam Mustafa Sarp’ın maç sonu açıklamalarından sonra yine ikiye bölündük haliyle. Helal diyen de kendince haklı, gereksiz diyen de haklı. Helal diyenler kendince neden haklı olduklarını bloglarında, sayfalarında açıklıyor zaten. Bir de aksini düşünenler, ne diyor? Onlara bakalım.
Bazı forumlarda Aziz Yıldırım’a laf atan Mustafa Sarp bayağı sert bir şekilde eleştirilmiş. Aziz Yıldırım’ı ima eden “Birileri konuştu diye mi böyle oldu?” açıklaması elbette ki kendi taraftarını gazlamıştır. Onların hoşuna gitmiştir. Lakin bir futbolcunun başka bir kulüp başkanını ima etmesi, ona laf atmaya çabalaması yakışıksızdır deniyor. Herkesin muhattabı bellidir. Bunu söylecek olsa olsa Galatasaray Spor Kulübü başkanı ya da takımın bir yöneticisi diyebilir. Ama işte bir futbolcu dediğinde garip oluyor. Yakışıksız duruyor düşüncesi hakim.
Blog okurları arasında bunun aksini iddia edenler de olacaktır tabii.
Premier Lig’i izlerkenki ruh halini de anlatmış Mustafa Sarp. Buna da katılırsınız, katılmazsınız ayrı mesele ama hem bu konu hem de Aziz Yıldırım göndermesiyle ilgili Bilgin Gökberk ilginç şeyler söyledi. Bir de ona bakalım ve daha sonra yorumlarınıza açalım hadiseyi.
“Mustafa senin ne haddine böyle konuşmak ? Sen çık topunu oyna. sana kim yıllık 1 milyon dolara yakın para verir ? Avrupa’ya gitsen 100 bin dolar anca verirler ya da vermezler, sen işini yap.”
No Pain No Gain 