Feci sıkıcı bir ilk yarı. Santos’un bireysel becerisiyle gelen bir gol. Ve tabii gol öncesi yaşanan pozisyonda faul var mı yok mu soruları…
Türkiye Lig’inde faul çalınıyor bu tip pozisyonlarda ama Avrupa’da pek çalınmadığı için, hakemin devam kararı ve akabinde gelen gol. Bu pozisyonu değerli hakemlerimizi de izlemiştir umarım.
İlk yarı takım ne kadar kötüyse, tribün de o kadar kötüydü. Skora endeksli bir tribün vardı dün gece Gelen ikinci golle tribün de bir nebze olsun toparlandı. . İkinci yarı takım biraz canlanınca, maçı ciddiye alınca top daha çok Fenerbahçe’de kaldı. Lakin kanatlar işlemeyince, iş yine Alex’e kaldı. Bir asist ve harika bir vuruşla gelen golüyle gecenin yıldızı oldu. Hem yerel ligde, hem de Avrupa kupalarında skora direk katkı sağlamaya devam ediyor Kaptan. Nazar değmesin.
Fenerbahçe forvetsiz oynuyor. Kazım’a bu konuda yüklenmek insafsızlık olur ama. Güiza malum kağıt üzerinde forvet oyuncusu ama ne mecali kalmış ne de gerekli meziyette bir oyuncu. Kanatlar desen hiç işlemiyor. Santos geldiğinden beri soldan kaç kez çizgiye indi, kaç kez zorladı da orta yaptı sayısını siz söyleyin. Olması gerekenden az olduğu kesin. Sağ taraf deseniz, Kazım forvete kayınca, Mehmet Topuz orada oynuyor ama onun da pozisyonunun hakkını verdiği söylenemez. Bu durum Gökhan Gönül’ü de olumsuz etkiliyor haliyle.
Dün gece Kazım, Mehmet Topuz ve Emre oyundan erken düştüler. Daum’un Kazım’ı ve Emre’yi çıkarması doğru hareketlerdi. Yalnız Emre’nin yerine Özer değil de Selçuk girseydi, sanki daha makul bir hamle olurdu. Özer’in Emre’nin oynadığı alanda başarılı olması zor. Zaten gereksiz yere topla çok oynadı o bölümlerde. Tehlikeli hareketlerdi bunlar. Bunu da not etmek gerek.
Velhasıl kelam ilk maçtaki kazayı saymazsak, Fenerbahçe Avrupa Lig’inde kazanmaya devam ediyor. Liderlik koltuğunda oturmaya da devam ediyor. Kağıt üzerinde bu gruptaki her takımdan daha üstün zaten. Lider olarak bu gruptan çıkması lazım. Hatta hiç mağlubiyeti bile olmamalıydı ama olan oldu ve ders olması açısından daha iyi oldu belki de…
Devam…